Mavinin, yeşilin ve bereketli toprağın buluştuğu, kekik, zeytinyağı ve lezzetli otların adeta gövde gösterisi yaptığı, kısaca Ege'nin huzur ve yaşam dolu köylerini ziyaret ediyoruz.. Bu doğal ve sağlık dolu turumuza siz değerli misafirlerimizi bekliyoruz.
Turumuzun 2. Gününde, günün ilk ışıklarıyla birlikte güzel İzmir’imize varıyoruz. Güne dinç ve enerjik başlamamız için, İzmir Çiçekliköy'de yeşillikler içinde ve doğal bir ortamda bizler için hazırlanan kahvaltımızı alıyoruz. (Ekstra). Kahvaltımızın ardından aracımıza binip rehberimizin anlatımı eşliğinde, İzmir Konak Meydanı, Kordon, Saat Kulesi, Hükümet Konağı ve Asansör gezilerimizi gerçekleştiriyoruz. Ardından ise, Türkiye’de gerçekleştirilen ilk temalı festival olan Oyuk (Korkuluk) Festivalinin ana yurdu Barbaros Köyü’nü ziyaret edeceğiz. Denizden uzak olması nedeniyle adı sanı pek duyulmamış olan Barbaros Köyü’nün hemen girişinde sizi bir anıt karşılıyor olacak. Anıtın ve üzerinde yer alan 36 isimin neden bu denli önem taşıdığını rehberimizin bilgilendirmelerinin ardından öğreneceğiz. Ardından köyün eşsiz ve naturel halini gezmeye başlıyoruz. Siz değerli misafirlerimiz ile köyümüzü adım adım gezerken eşsiz doğasıyla birçok televizyon dizisi için doğal bir set görevini gördüğüne tanıklık ediyoruz. Gezimiz sırasında köyün adını duyurmasına sebep olan ve kısa sürede olmasına rağmen adına festival düzenlenen Oyukları (Korkuluk) görüyoruz. Türkiye'nin ilk temalı festivali olan Oyuk (Korkuluk Festivalini) gerçekleştiren Barbaros Köyünün festival sonrasında da köyün birçok noktasında sergilenen Oyukları fotoğraflayıp, bir sonraki köyümüzü ziyaret etmek için yolumuza devam ediyoruz. Kısa bir yolculuğun ardından bir sonraki köyümüz ise İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı tek Türkmen Köyü olan ve Türkiye’de Slow Food (Yavaş Gıda) özelliğine sahip köyü olan Germiyan Köyü oluyor. Türkiye’de Slow Food (katkısız gıdalar üretmek ve geleneksel yemekleri yaşatmak) hareketine katılan tek köyümüz olan Germiyan Köyü ve köyün sokaklarında dolaşırken evlerin ve sokakların çiçek motifleriyle boyanmış olduğunu göreceksiniz. Her evin kendi içindeki güzelliklerini fotoğraflıyor ve anılarımıza bir yenisini ekliyoruz. Köyümüzde kısa kısa vereceğimiz fotoğraf molalarımızın sonrasında köy meydanında alışveriş molası veriyoruz. Bu moladaki tavsiyemiz köylülerin kendi üretip sattığı ekşi mayalı ekmeğin ve doğal zeytinyağının damak çatlatacak tadına bakmanızdır. Köy meydanında vereceğimiz kısa alışveriş molamızın sonrasında, Susuz Yaz filminin çekildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığın 2012 yılında yaptığı yarışmayı kazanan Türkiye’nin en temiz köyü, ülkemizin tiyatrosu olan ilk ve tek köyü Bademler Köyü’nü gezeceğiz. Sadece İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin en farklı köylerinden biri olan Bademler Köyü, Türkiye’nin ilk ve tek köy tiyatrosuna ev sahipliği yapmasıyla ün yapmıştır. Ama diğer özelliklerini öğrendikçe daha da çok sevip, aşık olacağınız köyümüzü sizlerle birlikte rehberimiz eşliğinde geziyoruz. Bu gezimiz sırasında Bademler Köy Tiyatrosu, Musa Baran Çocuk Oyunları Müzesi gezeceğimiz yerler arasında olacak. Bu gezilerimizin ardından köy meydanında, serbest zaman vereceğiz. Bu serbest zamanda bir köy kahvesinde soluklanabilir veya Bademler Köyü’ne özel ''Godalağın'' tadına bakabilirsiniz. Serbest zaman sonrasında yöresel mimarisine, geleneklerine, göreneklerine, sahip çıktığından dolayı 2009 yılında Türkiye’de ilk Cittaslow (Yavaş Şehir) unvanını kazanmış olan Seferihisar’a hareket ediyoruz. Keyifli bir yolculuğun ardından Seferihisar'a gelmiş oluyor ve öğle yemeğimiz için serbest zaman veriyoruz. (Esktra) Öğlen yemeğimizin ardından bazı dizi filmlerin çekildiği Sığacık’a hareket ediyoruz. Sığacık'ta Sultan Süleyman tarafından yaptırılmış Osmanlı Kalesi’ni, iç kalede inşa edilmiş ve otantikliğini kaybetmemiş evleri ve sokakları yürüyerek gezeceğiz. Sakin şehrimiz Seferihisar’ı doyasıya gezdikten sonra otelimize hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.
Turumuzun 3. Gününde, otelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısının ardından Alaçatı'ya hareket ediyoruz. Keyifli bir yolculuğun ardından bizleri karşılayan Yeldeğirmeni ile turumuza başlıyoruz. Rehberimiz bilgilendirici anlatımları ile Arnavut kaldırımlı sokakları adım adım arşınladıktan sonra, Alaçatı’nın en güzel yerel ürünlerini ve keyifli hediyelikleri alabileceğimiz Alaçatı Pazarı’nda serbest vakit vereceğiz. Alaçatı’nın meşhur sokakları ve Rum mimarisi yapılarını fotoğraflayabilmeniz için sizlere ayrıca serbest zaman vereceğiz. Buradaki serbest zamanımızın ardından Çeşme Kalesi ile gezimize devam ediyoruz. Kalenin muhteşem manzarası eşliğinde rehberimizin anlatımını dinliyoruz. Çeşme Kalesi sonrasında Osmanlı Devleti’nde sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı ve askeri olan, evcilleştirdiği bir aslan ile birlikte dolaşması ile meşhur olan Cezayirli Gazi Hasan Paşa Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Buradaki ziyaretimizin ardından 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Kervansaray’ı görüyoruz ve rehberimizden hem kervansaray hem de çeşme hakkında genel bilgileri dinliyoruz. Rehberimizin bilgilendirici anlatımlarının sonrasında siz değerli misafirlerimize Çeşme Meydanı’nda kısa bir mola vereceğiz. Bu molada dilerseniz Çeşme Kordon’da gezebilir veya bölgedeki restoranlarda öğle yemeği için Ege’ye özgü zeytinyağlı yemeklerin tatlarına bakabilirsiniz. (Ekstra). Buradaki serbest zamanımızın sonrasında Müze kent olan ve hayran kalacağınız Birgi’ye hareket ediyoruz. Birgi’de ilk olarak bizleri yaşam ve ölümün iç içeliğini gösteren “Güneş ve Selvi” ağacını görüyoruz. Sonrasında Türk sivil mimarisinin örneklerinden biri olan Çakırağa Konağı’nı gezeceğiz. Konak gezimizin bitiminde halk arasında Aslanlı Camii olarak bilinen Ulu Camii ve Sultan Şah Türbesi’ni gördükten sonra yöreye özgü ürünleri alabilmeniz için kısa bir alışveriş molası veriyoruz. Alışveriş molamızın sonrasında Birgi’deki son gezi noktamız ise, yöreye özgü bir ev olan Andaç Evi'ni gezip fotoğraflayarak Tire'ye doğru hareket ediyoruz. Tire'ye giderken yol üzerinde Ödemiş'i aracımız ile panoramik olarak gezip Tire'ye ulaşıyoruz. Tire'de Tire çarşısını gezerek turumuza başlıyoruz, zanaatların son örneklerini (Keçecilik, Urgancılık, Nalıncılık, Semercilik, Saraçlık ve Yorgancılık) ustaların tezgâhları başında görerek bilgi alıyoruz. Sonrasında çay ve kahve içmek için serbest zaman vereceğimiz Dere Kahvesine uğruyoruz ve Tire'den ayrılmadan önce köy kahvemizde kısa bir soluklanma molası veriyoruz. Tire gezimizin ardından zeytinlikler arasında uzanan keyifli bir yolculuğun sonrasında şirin bir Rum köyü olan, eski adı ile “Çirkince” ve günümüzdeki adı ile Şirince’ye ulaşmış oluyoruz. Birbirinden güzel evleri, sokakları ve insanlarıyla Şirince’yi önce rehberimiz eşliğinde, sonrada bol bol fotoğraf çekmek adına serbest zaman şeklinde geziyoruz. Bu serbest zamanda dileyen misafirlerimiz, karadut suyu ve diğer yöresel ürünlerden alışveriş yapabilirler. Buradaki serbest zamanımızın ardından akşam saatlerinde otelimize hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.
Alaçatı & Sığacık & Seferihisar... ve diğer hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.