UÇUŞ BİLGİLERİ
PC 1211 – SAW – Bergamo HL (Milano) – 08:45
PC 1214 – Bergamo HL (Milano) – SAW – 17:15
Sabah kahvaltısının ardından serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Mega Cote d’Azur: Nice & Eze & St. Paul De Vence & Cannes Turu’na (90 Euro) katılabilirler. Turumuza ilk olarak Nice Turu ile başlıyoruz. Nice şehir turumuz esnasında Promenade des Anglais caddesi, Nice Limanı, Massena Meydanı, Çicek Pazarı, Adliye Sarayı görülecek yerler arasındadır. Şehir turu snrasında sunulacak kısa serbest zaman ardından Cote d’Azur‘un muhteşem manzarası ile en ünlü köylerinden biri olan Eze Köyü‘nde birbirinden güzel ve ünlü parfümleri test edebileceğiniz ve uygun fiyatlar ile satın alabileceğiniz parfüm fabrikası ziyareti gerçekleştiriyoruz. Eze‘deki parfüm fabrikası ziyareti sonrasında Saint Pual De Vence ‘ye hareket ediyoruz. Muhteşem manzaralara nazır bir tepede yer alan ve tam bir orta çağ mimarisine sahip olan Saint Paul De Vence köyünün ortasında 1615 yılından kalma tarihi çeşme yer almaktadır. Çeşmeyi merkez alarak birbirine bağlayan dar sokaklardaki taş binalarda, ünlü ressamların prodüksiyonlarının satıldığı resim galerileri, bölgeye has zeytinyağı, lavanta, sabun ve el işi dükkanları yer alıyor. St. Paul De Vence‘de gerçekleştireceğimiz keyifli çevre gezisi ardından turumuzun son ziyaret noktası olan Cannes‘a hareket ediyoruz. Yaz aylarında düzenlenen Cannes Film Festivali’ne ev sahipliği yapması sayesinde, Fransız Rivierası‘nın en ünlü ve önemli şehri Cannes, Avrupa‘nın en gözde, en çekici ancak buna karşın en pahalı ve lüks tatil mekanlarındandır. Pırıl pırıl bir denize ve altın rengi kumsallara sahip olan Cannes‘da gerçekleştireceğimiz şehir turu esnasında ilk olarak kentin ilk yerleşim yeri olan eski şehri göreceğiz. Eski şehrin dar ve dolambaçlı ve trafiğe kapalı sokaklarında gerçekleştireceğimiz yürüyüş esnasında hediyelik eşya dükkanlarını görme ve alışveriş yapma şansımız olacak. Cannes sahili boyunca uzanan ve birçok lüks restaurant, mağaza ve otele ev sahipliği yapan La Croissette Bulvarı ve Meynadier Sokağı gezimiz esnasında başlıca göreceğimiz yerler arasındadır. Tur sonrası Nice bölgesindeki otelimize dönüyor ve serbest zaman sunuyoruz. Arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Monaco & Monte Carlo Akşamları Turu’na (55 Euro) katılabilirler. Turumuzda ilk olarak Monaco Prensliği‘ne varacak, saray ve çevresini gezdikten sonra akşam lüks ve ihtişamın odak noktası Monte Carlo’ya geçeceğiz. Tur bitimi Nice bölgesindeki otelimize dönüyoruz.
Sabah kahvaltısının ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor ve Cenevre ‘ye doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Avignon ve Annecy Turu (60 Euro) programımıza katılabilirler. İlk ziyaret noktamız olan 1309’dan 1377’ye kadar Katolik Papa’lara ev sahipliği yapan Rhone Nehri kıyısına kurulu şirin orta çağ kasabası Avignon, Avrupa‘nın en önemli kültür şehirlerinden birisidir. Şehri tarih boyunca saldırılardan koruyan ve günümüzde de Rhone Nehri taşkınlarına karşı savunma görevi gören Şehir Surları, UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi‘nde yer alan Papalık Sarayı, Rhone Nehri üzerinde yer alan Avignon Köprüsü (diğer adı ile St. Benezet Kemeri) turumuz esnasında görülecek yerler arasındadır. Turumuzun ikinci bölümünde, içinden geçen iki kanal ve Thiou Nehri sayesinde “Alpler’in Venedik‘i” unvanını alan Annecy’de kanal ve kanalları oluşturan sokaklar boyunca gezimizi gerçekleştireceğiz. Kanallardan oluşan yapısı ve dağlar ile göl arasındaki sıra dışı konumu sayesinde, ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Annecy‘de gerçekleştireceğimiz gezi sonrasında Cenevre bölgesindeki otelimize transfer ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından Cenevre şehir turumuzu düzenlemek üzere hareket ediyoruz. “İsviçre’nin Fransız’ı” olarak bilinen ve Cenevre Gölü kıyısında konumlanan Cenevre, tarihin, kültürün, bilimin ve doğanın birleştiği muazzam bir şehirdir. Uluslararası kuruluşların (CERN, Dünya Sağlık Örgütü, UEFA, FIFA, Birleşmiş Milletler) merkezlerinin Cenevre’de bulunması, şehri kültür ve idari açıdan merkezi bir konuma taşımaktadır. Müzelerin, parkların, tarihi anıt ve sokakların ve temiz havanın buluştuğu Cenevre‘de gerçekleştireceğimiz gezi esnasında St.Pierre Katedrali, Cenevre’nin simgesi haline gelen ve 140 metreye kadar yükselen Jet d’Eau fıskiyesi ve Reform Anıtı başlıca görülecek yerler arasındadır. Şehir turumuzun ardından Gruyeres ‘e doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Lozan & Montrö & Chillon Şatosu Turu (80 Euro) programımıza katılabilirler. Turumuzun ilk durağı olan, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması‘na ev sahipliği yapması sebebi ile, ulusal tarihimizde çok önemli yeri olan Lozan, aynı zamanda Orta Çağ ‘ın önemli piskoposluk merkezlerinden biridir. Orta Çağ’dan kalma kaleleri, D’Ouchy Şatosu, sarayları, katedralleri ve müze binaları ile ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götüren ve Cenevre Gölü kıyısında olması sayesinde de çekiciliği katlanarak artan Lozan’da gerçekleştireceğimiz kısa bir çevre gezisi ardından Montrö’yü ziyaret ediyoruz. Yine ulusal tarihimizden çok iyi bildiğimiz Montrö, kaleleri, tarihi binaları ve doğal güzelliklerinin yanında müzik dünyası için de önemli bir şehirdir. Bir döneme damgasını vurmuş Smoke on the Water adlı şarkı Montro ‘deki bir kumarhane yangınını anlatır, ayrıca hayatının son döneminde çalışmalarını burada sürdürmüş olan Freddy Mercury’nin de bir heykeli bulunur. Montrö‘de gerçekleştireceğimiz şehir turunun ardından panoramik olarak Montrö’nün simgesi haline gelmiş Chillon Şatosu‘nu görüyor ve kartpostallık manzarayı fotoğraflıyoruz. Tur bitiminde Gruyeres‘e doğru olan yolculuğumuza devam ediyoruz. 2014 yılında İsviçre’nin en güzel köyü seçilen ve dünyaca ünlü gravyer peynirinin anavatanı olan Gruyères, Orta Çağ karakterini günümüze kadar bozulmadan koruyan, bölgeye ve bölgenin dünyaca meşhur peynirine adını veren, çiçeklerle süslü evleri ve sokaklarıyla masalsı bir köydür. Saane Nehri’nin üst vadisinde, 800 m yükseklikte bir tepede yer alan ve araç trafiğinin bulunmadığı bu köy, peyniri ile olduğu kadar İsviçre’nin meşhur yemeği Fondü ile de adını duyurmaktadır. Gruyères’de sunacağımız çevre gezisinin ardından Bern ‘e doğru yola çıkıyoruz. Bern, Avrupa‘nın Orta Çağ‘dan bu yana hiç bozulmadan kalmış yegane şehirlerinden birisidir. Bu tarihi dokusu nedeniyle UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi‘nde yer almaktadır. İsviçre sınırlarında yer alan ve resmi dili Almanca olan Bern mimarisinde de Alman kültürünün etkisi görülür. Aare Nehri etrafında kurulu Bern‘de gerçekleştireceğimiz tur sonrasında Alsace bölgesindeki otelimize transfer. Odaların alınması ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ardından Strasbourg’ a hareket. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Alsace İncileri: Colmar & Riquewihr & Ribeauville Turu (90 Euro) programımıza katılabilirler. Turumuzda ilk olarak masal diyarı Colmar kentine geçecek, Eski Gümrük Binası, Pfister evi ve Ren Nehri etrafındaki rengarenk evler ile şehrin en ünlü bölgesi Petite Venise (Küçük Venedik) göreceğiz. Ren Nehri ve kanallarının çevrelediği eşsiz ortamda hem damak zevkinize göre birçok lezzetli yiyecekler hem de birçok hediyelik eşya alma imkânı bulacaksınız. Turumuzun bir sonraki ziyaret noktası Alsace bölgesinin üzüm bağları ile çevrili, çiçekli balkonları, kendine has sıra sıra dükkanları, araba girmeyen parke döşeli yolları, 2. Dünya savaşından bir şekilde yara almadan kurtulmuş binaları ve şirin kafeleri ile ünlü; içinde şehrin hikayesini belgeleri ile günümüze taşıyan Dolder Müzesinin de yer aldığı kulesi ile Grimm masallarını aratmayan Riquewihr olacaktır. Riquewihr‘de gerçekleştireceğimiz gezinin ardından, “Ahşabın dile geldiği köy” olarak bilinen, tarihi çeşmeleri, kuleleri ve orta çağ dönemi yapılarıyla ünlü Ribeauville‘i ziyaret edecek ve çevre gezisi düzenleyeceğiz. Tur bitimi Strasbourg ‘a doğru olan yolculuğumuza devam ediyoruz. Almanya, İsviçre, Fransa sınırında yer alan ve aynı zamanda Alsace bölgesinin en büyük şehri olan Strasbourg adeta masallardan fırlamışçasına, bir tablo güzelliğinde bizleri karşılayacak. 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi‘ne alınan ve 1992 yılından bu yana da Avrupa Parlamentosu‘na ev sahipliği yapan Strasbourg‘un araç trafiğine kapalı merkezinde ve sokaklarında yürüyerek gerçekleştireceğimiz panoramik şehir turu esnasında; Gutenberg Meydanı ve Heykeli, şehrin tam kalbinde yer alan ve en önemli yapısı olan Notre Dame Katedrali, şehrin en eski evi olan ve günümüzde de otel ve restoran olarak hizmet vermeye devam eden Kammerzell evi göreceğimiz yerler arasındadır. Strasbourg turu sonrasında sunulacak serbest zaman ardından, yeşil şehirciliğin en önemli örneklerinden Freiburg ‘a doğru yola çıkıyoruz. 2010 yılından bu yana sadece düşük karbon seviyesine sahip araçların girebildiği, ulaşımın yoğunlukla tramvay ve bisiklet ile sağlandığı mutlu insanların kenti Freiburg‘da gerçekleştireceğimiz şehir turumuzda, şehrin tarih boyunca himayesine girdiği Almanya, Fransa, Avusturya, İspanya ve İsveç tarihi ve mimari kültürlerinin izlerini görmek mümkün. Kara Ormanların (Schwarzwald) başkenti olarak da anılan Freiburg’da gerçekleştireceğimiz şehir turumuzda şehrin en önemli simgesi olan Freiburg Katedrali, sadece Freiburg‘a özgü ufak su kanallarıyla şirin sokaklar, şehrin Orta Çağ’dan kalma kapısı Martin’s Tor ve Rathausplatz görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası Alsace bölgesindeki otelimize dönüyoruz.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından Liehtenstein’a doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Luzern & Zürih Turu (70 Euro) programımıza katılabilirler. Turumuzun ilk durağı olan ve İsviçre’nin en popüler turist merkezlerinden biri olan, doğası ve yılın her dönemi gerçekleşen festivalleri ile ünlü Luzern kentinde gerçekleştireceğimiz şehir turu esnasında Pilatus ve Riga Dağı manzaralarını fotoğraflama şansını bulacak, eski evlerin bulunduğu eski şehirde Musegg Duvarı ve Aslan Anıtını görecek, şehrin simgesi Şapel Köprüsü‘nü ve 17. YY‘dan kalma Jesuit Kilisesi‘ni göreceğiz. Luzern‘de gerçekleştireceğimiz tur sonrası Zürih ‘e varıyoruz. Zürih‘de gerçekleştireceğimiz turumuzda Fraumünster Kilisesi, Grossmünster Kilisesi, İsviçre Ulusal Müzesi, Opera Binası, Zürih Gölü, Saat Kulesi, Eski Lonca Evleri, Zurich Altstadt (Eski Şehir) ve dünyaca ünlü mağazalarla çevrelenmiş hareketli ve renkli bir havası olan Bahnhofstrasse (istasyon Caddesi) panoramik olarak görülecek yerler arasındadır. Tur bitiminde Liehtenstein ‘a doğru olan yolculuğumuza devam ediyoruz. Alp Dağları’nın eteklerine kurulmuş, Avrupa’nın yüzölçümü bakımından en küçük ülkelerinden olan ve prenslikle yönetilen masalsı küçük ülke Liechtenstein’da gerçekleştireceğimiz kısa çevre gezisi ardından Heididorf‘a (Heidi‘nin Köyü) ulaşıyoruz. Hepimizin çocukluğunda tebessüm dolu bir anı bırakan ve Alp Dağları‘nda dedesi ve en yakın arkadaşı Peter ile yaşayan sevimli kahramanımız Heidi‘nin köyü, çizgi filmden hatırladığımız pek çok görüntüye sahip. Uçsuz bucaksız dağlar, yeşil çayırlar ve masala ve çizgi filme uygun konseptte düzenlenmiş Heidi Evi bizleri bekliyor olacak. Heididorf ziyaretimiz sonrasında, eşsiz doğası, harika göl manzarası ile Lugano üzerinden Como ‘ya hareket ediyoruz. Hollywood ünlülerinden Avrupa zenginlerine, dünya jet sosyetesinin yazlık evlerine ev sahipliği yapan, lüks yaşamı ve doğal güzellikleri ile ünlü Como Gölü ‘nü ziyaret edecek ve gölün günün her anı ziyaretçilerini kendine hayran bırakan manzarasının keyfini çıkartacağız. (dileyen misafirlerimiz sunulacak serbest zaman dahilinde Como Gölü ‘nde tekne gezisine katılabilirler – 8 Euro) Como Turu bitiminde Milano bölgesindeki otelimize transfer ve dinlenmek üzere serbest zaman.
Sabah kahvaltısı ardından tam gün serbest zaman sunuyoruz. Arzu eden misafirlerimiz, ekstra düzenlenecek olan Portofino & Cinque Terre & Milano Outlet Turu (75 Euro) programımıza katılabilirler. Turumuzda ilk ziyaret noktamız, Dünya moda akımına yön veren Milano’nun en ünlü alışveriş merkezlerinden Milano Outlet olacaktır. Keyifli bir alışveriş için sunulacak serbest zaman sonrasında Santa Margarita veya Rapallo limanlarından toplu taşıma araçları ile Portofino ‘ya varıyoruz. Rengarenk evlerin çevrelediği, tüm güzelliği ile şarkılara ilham kaynağı olmuş olan Portofino, daracık sokakları rengarenk evleri, yeşil tepeleri ve tur-kuaz rengi Akdeniz ile görülmeye değer güzellikteki manzarasıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır. Portofino turumuz sonrasında ise turumuzun bölümünü oluşturan Cinque Terre ‘ye hareket ediyoruz. Cinque Terre, art arda sıralanmış birbirine patika yollarla bağlı köylerden oluşmaktadır. Renkli evleri, kendine özgü yöresel tatlarıyla İtalya'nın batı sahilinde yer almaktadır. Kültürü ve tarihi özellikleri sayesinde Unesco'nun Dünya Mirası Listesi’nde yer almakla birlikte ayrıca milli park olarak korunmaktadır. Cinque Terre ‘de 2 farklı köy ziyareti ve serbest zaman ardından turumuzu tamamlayarak Milano bölgesindeki otelimize dönüyoruz.
Sabah kahvaltısı ve otelden çıkış işlemleri ardından serbest zaman sunuyoruz. Rehberimizin belirteceği saatte, İstanbul’a gerçekleşecek dönüş uçuşumuz için Bergamo Havalimanı‘na hareket ediyoruz. Bagaj teslim, bilet ve pasaport kontrol işlemlerinin ardından Pegasus Hava Yolları’nın PC 1214 sefer sayılı uçuşu ile 17.15’de İstanbul’a uçuyoruz. TSİ 20.50’de İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı‘na varış ve turumuzun sonu.
Bir Avrupa Masali Turu - Pegasus... ve diğer hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.